Türk sanatı çok büyük bir ustasını kaybetti

Tahran'daki bağımsız sanatçılar ve sanatçı insiyatifleri

Yorumlar site sahiplerini artık korkutuyor

ÖNEMLİ UYARI: Haberi değil de Yazar ve Yorumcular ile Haberde adı geçen Kişileri yorumlayan, Cinsiyet, İnanç ve Etnik Kimliklere, Küfür, Argo ile Hakaret hatta Rencide eden, Türkçe karakter kullanılmayan vede Büyük harflerle yazılmış yorumlar YAYIMLANMAYACAKTIR.

Iran vs. guided by Amirali Ghasemi rehberliğinde



16.01.2010

30.01.2010

06.02.2010

13.02.2010

Cts / Sat

15:00 - 17:00

amiralighasemi.com

parkingallery.com

PiST///

Dolapdere Caddesi

Pangalti Dere Sokak

No 8A/B/C

Pangalti 34375

Istanbul TR

pist@pist.org.tr


PiST/// Disiplinlerarası Proje Alanı'nın Mayıs 2007'de başlatmış olduğu Artist Information projesi 2010 yılında İstanbul ve Türkiye sınırlarını aşarak farklı ülkelerdeki güncel sanat pratiklerini araştırmaya odaklanacak. Bu serinin ilk ülkesi Türkiye'yle 499 km sınırı olan İran. Başkenti Tahran, İstanbul'dan trenle 66 saat, uçakla 3 saat uzaklıkta. İran Türk pasaportuyla seyahat edenlerden vize istemeyen bir kaç ülkeden biri. Arada 1.5 saatlik zaman farkı var. Her iki ülkenin de nüfusu 70 milyon üzerinde. Türkiye'de güncel sanata yerel destek yokken, İran'da tam tersine uluslararası destek almak zor.


Amirali Ghasemi Tahran'lı bir bağımsız kürator ve medya sanatçısı. Tahran'daki bağımsız sanat mekanı Parkingallery'nin kurucusu ve 1998'den beri bu mekanda, farklı ülke / şehirlerde ve internet üzerinden projelerine devam ediyor. PiST/// 16 Ocak 2010, Cumartesi gününden başlayarak önümüzdeki 4 hafta boyunca Amirali'nin rehberliğinde İran güncel sanatı üzerine bir ön araştırma süreci başlatıyor. Klişeler ve ön yargılardan yola çıkacak bu bilgilenme, araştırma, tartışma sürecinde ikinci haftadan itibaren Amirali Tahran'a dönecek ve biz PiST'te onun seçtigi İranli sanatçıların işlerini göstermeye devam ederek skype üzerinden Parkingallery'ye bağlanip Amirali ve davet edeceği sanatçılarla soru-cevap seanslarımızı sürdüreceğiz. Parkingallery de Mayıs 2010'da PiST'in rehberliğinde Türkiye'den güncel sanat işlerini gösterecek ve Tahran'dan İstanbul'a yöneltilecek soruları 4 hafta boyunca cevaplandıracağız.


Önümüzdeki aylarda ise benzer bir methodla PiST'ten farklı ülke ve şehirlere bağlanarak bu araştırma projesine devam edeceğiz. Katılımınızı bekliyoruz.*

16.01.2010 Cts 15:00 - 17:00 Amirali Ghasemi PiST'te

30.01.2010 Cts 15:00 - 17:00 Parkingallery'den naklen yayın

06.02.2010** Cts 15:00 - 17:00 Parkingallery'den naklen yayın

13.02.2010** Cts 15:00 - 17:00 Parkingallery'den naklen yayın

* Konuşmalar İngilizce gerçekleşecektir ve katılım 30 kişiyle sınırlıdır.

** Tarih değişebilir.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

PiST/// Interdisciplinary Project Space has started its Artist Information project on May 2007 to focus on Istanbul and Turkey's contemporary art production. On 2010 this project will cross borders to focus on contemporary art practices abroad. The first country of this research series will be Iran, a neighboring country with a 499 km border with Turkey. Its capital Tehran is 66 hours away from Istanbul by train and 3 hours by plane. Iran is one of a few countries that does not request a visa from Turkish passport holders. There is a 1,5 hours time difference in between them. Both countries have a population of over 70 billion. While there is a lack of local support for the contemporary art production in Turkey, it is the opposite in Iran, rather it is difficult to get international support.


Amirali Ghasemi is an independent curator and media artist from Tehran. He is the founder of the independent art space Parkingallery and since 1998 he continues his projects there, in different countries / cities and online. Starting from January 2010, Saturday and for the following 4 weeks, PiST will start a research period with the guidance of Amirali on Iranian contemporary art. This instruction, research and discussion period will start with cliches and prejudices, and by the second week Amirali will return back to Tehran and we will continue screening those works of Iranian artists curated by him. The screenings will continue by Q&A sessions via a skype connection to Parkingallery with Amirali and those artists he will invite. On May 2010 Parkingallery will screen works from Turkey with the guidance of PiST and we will answer those questions forwarded from Tehran to Istanbul for 4 weeks.

On the following months using the same method PiST will continue this research project by connecting to various country and cities. Looking forward for your participation.*

16.01.2010 Sat 3 pm - 5 pm Amirali Ghasemi at PiST

30.01.2010 Sat 3 pm - 5 pm Live from Parkingallery

06.02.2010** Sat 3 pm - 5 pm Live from Parkingallery

13.02.2010** Sat 3 pm - 5 pm Live from Parkingallery

* The talks will be in English and there is a limited space for 30 people.

* Date might change.


Session II
30.01.2010 Cts / Sat 15:00 - 17:00
Okuma / Reader 14:00 - 15:00
Independent & artist-run initiatives in Tehran / Global Art Forum 2009 at Art Dubai
Chaired by Negar Azimi (Bidoun)
Panelists Fereydoun Ave, Shahab Fotouhi, Amirali Ghasemi, Sohrab Mahdavi
www.vimeo.com/6947578

Gosterim / Screening
Manouchehr Tayyab
The Rhythm (Hossein Tehrani and His Drum)
1971
9 min
16mm transfered to DVD
(From Mooweex.com Arvhive)

Hadi Afarideh
The Morning Ceremony
2008
9'31"
Documentary

Ehsan Behmanesh and Arefeh Riahi
Silent / Off Families
2007
5'55"
Slide show

Amirali Mohebbi Nejad
26 Min to Go
2009
Mini DV Short Film
~ 17'

Hamed Sahihi
The Sundown
2007
3'29"
Animation
__________________________________

Session III
13.02.2010** Cts / Sat 15:00 - 17:00
Sunum / Presentation
Amirali Ghasemi

Gosterim / Screening
Sona Safaie
Alef
2009
2'36"

Tala Madani
The Apple Tree
2008
2'36"

Nassrin Nasser
Exile Paranoia
2009
10'30"

Elham Doust Haghighi
One Stupid Idea
5'22"
2007-2008

Samira Eskandarfar
Comode
2008
5'22"

Parisa Yousof Doust
A Story of the Flying Carpet in the City of Zwolle
2005
8'
__________________________________

Session IV
20.02.2010** Cts / Sat 15:00 - 17:00
Gosterim / Screening
Arash Fayez
L'Empire des Signes
2007
2'56"

Shirin Sabahi
Swede Home
2009
13'12"

Payam Mofidi
SHÂER KOSHI (Poeticide)
2009
11'

Setareh Jabbari
Some Ways to Reach the Revolution
2009
7'

Behrang Samadzadegan
Lost in Highway No 1
2007
5'

Şakir Eczacıbaşı 1929 (İzmir) - 2010 (İstanbul)



TEŞEKKÜRLER..

Tüketicilerin kontrolündeki piyasa

BİR HALİL VURUCUOĞLU SERGİSİ "GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA" @ DİRİMART






21 Ocak- 21 Şubat 2010
AÇILIŞ: 21 Ocak 2010, 18.00- 20.30

KAĞIDIN ÜÇÜNCÜ BOYUTU
Kâğıt kesme çalışmalarıyla tanınan Halil Vurucuoğlu “Gün Batımından Şafağa” adlı kişisel sergisi ile Dirimart’ta izleyenleriyle buluşuyor.

Hayatında bir dönemin bitip başka bir dönemin başladığını ifade eden sanatçı, sergi adını da bu düşünceden yola çıkarak karanlıktan aydınlığa bir geçiş olarak nitelendiriyor. Ağırlıklı olarak figüratif çalışmaların yer aldığı sergide büyük ebat kâğıt kesme, duvar resimleri ve otuz beş sayfadan oluşan üç boyutlu iki suluboya defter çalışması yer alıyor.

Uzun süredir üzerinde çalıştığı bu defter çalışmalarının bakış açısına ve yaratım sürecine farklı bir yön getirdiğini söyleyen Vurucuoğlu, sulu boya ile renklendirdiği tüm sayfaları ancak üst üste geldiğinde bir anlam çıkacak şekilde baştan sona doğru irili ufaklı kesiyor. İki kadın portresinin yer aldığı bu defterlerden birinde Amy Winehouse’un yüzü yer alıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Resim Bölümü’nden mezun olan Halil Vurucuoğlu (1984, İzmir) İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor. Yer aldığı son sergilerden bazıları;

• Art Athina, Uluslararası Sanat Fuarı, Dirimart, Atina 2009
• Materyal.Resim, Amerikan Hastanesi Sanat Galerisi Operation Room, İstanbul 2009
• Plastic Tree Vol.III, Dirimart, Istanbul 2009
• Günümüz Sanatçıları Sergisi, Akbank Sanat, İstanbul 2008

Masumiyet Müzesi kitabının kapağını tasarlayan grafiker Ahmet Işıkçı, Orhan Pamuk'muş

AÇIK ŞEHİR: ÇANAKKALE/AÇILIŞ

jaaaannnnndarmaaa!!! jannndarrmaaaa!!!

A ROOM OF ONE'S OWN // KENDİNE AİT BİR ODA

12 Ocak-20 Şubat 2010 Cumartesi

OUTLET//İhraç Fazlası Sanat

Tophane/İstanbul

Outlet, 12 Ocak’ta açılışı yapılacak yeni yılın ilk sergisinde Türkiye’den 8 kadın sanatçıyı konuk ediyor. İstanbul, İzmir ve Ankara’da yaşayan genç sanatçılar arasındaki ortak tema ve ayrışmaların görünür olması hedefleniyor.


Outlet; farklı malzemeler kullanarak ürettikleri yeni yapıtlarıyla “gündelik hayatın sıradanlığına” odaklanan 8 sanatçının “Kendine Ait Bir Oda” adlı sergisine ev sahipliği yapıyor. Necla Rüzgar (Ankara), Gökçe Erhan (İstanbul), İrem Tok (İstanbul), Gülcan Şenyuvalı (İzmir), Başak Özkutlu(İzmir) ve Outlet Proje Alanı’nda Atıl Kunst (İstanbul)’un çalışmaları izleyiciyle buluşuyor.

İlk kuşak feminist hareketin başucu kitabını kendine temel alan sergi, Virginia Woolf’un izinden gidiyor. Woolf’un “Neden Shakespeare gibi bir deha çıkaramadınız?” sorusuna verdiği “Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın.” cevabını düstur ediniyor. Toplumsal cinsiyet rollerinin dayattığı yaşam içinde, sanatçıların yarattığı “kendine ait oda”ları izleyiciye açıyor.

“Kendine Ait Bir Oda” 12 Ocak 2010’dan 20 Şubat 2010’a dek Salı’dan Cumartesi’ye 10.00-18.30 saatleri arasında Outlet//İhraç Fazlası Sanat ‘ta görülebilir.

***
With the gallery’s first exhibition of New Year, which opens on January 12, Outlet will be hosting 8 women artists from Turkey and intends to make visible the common themes as well as the contrasts between young artists from Istanbul, Izmir and Ankara.

Outlet will be hosting “A Room of One’s Own” that includes the works that share a common interest in “the ordinariness of everyday life” created by eight artists using different materials. The exhibition presents works by Necla Rüzgar (Ankara), Gökçe Erhan (Istanbul), İrem Tok (Istanbul), Gülcan Şenyuvalı (Izmir), Başak Özkutlu (Izmir) in the ground floor space and Atıl Kunst (Istanbul) in the Outlet Project Room.

The exhibition that takes its name from the major book of first wave feminism follows in the footsteps of Virginia Woolf. It adopts Woolf’s conception that 'a woman must have money and a room of her own if she is to write fiction', an answer that she gave while questioning whether women were capable of producing work of the quality of William Shakespeare. The exhibition opens these artists’ "rooms of their own” created within life based on constructed gender roles.

The exhibition will be open from January, 12 until February, 20. Tuesday to Saturday between 10:00 and 18:30.

KENDINE AIT BIR ODA+AJANDA @ OUTLET

AÇIK ŞEHİR: ÇANAKKALE



08-27 Ocak 2010

Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, Kordon/Çanakkale

Küratör: Hakan Kırdar

Sanatçılar: Funda Alkan, Tuncay Murat Atal, Müge Bilgin, Yeşim Denizhan, Mehmet Dere, Ersan Deveci, Sema Kayaönü, Dilay Koçoğulları, Emre Meydan, Nur Muşkara, Fırat Neziroğlu, Arzu Oto, Teslime Başak Özkutlu, Candan Öztürk, Sinem Pehlivan, Esra Sultan Şahin, Gülcan Şenyuvalı, Yaprak Yürek

////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

“Açık Şehir: Çanakkale” sergisi, başlığını daha çok askeri alanda kullanılan ‘açık şehir’ teriminden ödünç alıyor. Bu terim, düşman saldırısına karşı savunma önlemleri alınmamış, içinde herhangi bir askerî hedef bulunmayan ve bu durumu önceden ilan edilmiş olan (1), kökleri derinlere giden tarihleriyle anılan şehirleri tanımlamak için kullanılıyor. Bu şehirler aynı zamanda ulusötesi bir bakış açısıyla insanlığın ortak kültürel mirası olarak kabul ediliyorlar. Örneğin II. Dünya Savaşı’nda Paris şehri açık şehir olarak ilan edilmiş ve hükümranlık 1945 yılına kadar işgalci güç olan Almanlara bırakılmıştır.

Dilimizde ‘açık’ sıfatıyla üretilmiş bir çok terim mevcuttur: açık alan, açık deniz, açık hava sahası, açık atölye, açık düşünce, açık görüş.. Bu sıfat hangi ismin veya kavramın önüne getirilirse o şeyi benzer şekilde nitelemektedir: tutuculuğun karşı tezi olarak açık görüşlülük ve hoşgörü sahipliği; önyargı geliştirme, içe kapanma ve iletişimsizliğin karşı tezi olarak diyalog, alışveriş ve paylaşım; düşmanlık besleme ve kaba gücün karşı tezi olarak barışçıllık, insana saygı ve demokratiklik..

Nitelenen şey bir şehir olduğunda ise 'açıklık'ın kapsadığı tüm bu niteliklerin o şehre atfedilebilmesi sözkonusu olabilmektedir. Açık Şehir: Çanakkale, aynı zamanda askeri, stratejik bir noktada bulunması itibariyle, bu anlamda belki de paradoksal biçimde bu nitelemenin elverişli bir metaforunu da bize sunmaktadır. Bilindiği gibi bölge antik çağda da (Troya Savaşı), modern zamanlarda da (Çanakkale Savaşı ve bugünün ekonomik savaş ortamında da) güç malikleri için dayanılmaz bir cazibe merkezi olagelmiştir. Böylelikle açıklık nitelemesi bize aynı zamanda, silahlardan arınmış sivil bir dünyanın özlemini birkez daha dile getirme fırsatı vermektedir. Bu bakış açısıyla ve sahip olduğu tarihsel geçmişiyle Çanakkale şehri de Türkiye’deki birçok şehir gibi ‘açık şehir’ olma potansiyeli gösteren önemli şehirlerden biridir. Şu anki yerleşim merkezinin 550 yıllık görece kısa tarihine karşın, bölgenin ilk yerleşim merkezi olarak 5000 yıllık Troya antik kenti hesaba katılırsa bu potansiyel daha net ortaya çıkmaktadır.

Salt tarihsel geçmişiyle değil özellikle 1960’lı yıllarla bir ivme kazanan Cumhuriyetin yeni kurumsallaşma atağıyla birlikte, sürekli büyüme eğilimi gösteren nüfüs devinimleri ve coğrafi genişlemeyle de, -tarihsel birikiminin zenginliğinin yanında- modern ve çağdaş bir şehir olan Çanakkale şehri, daha önce tarif ettiğimiz ‘açık şehir’ olma özelliklerini kazanmaya başlamıştır. Son 50 yılda kent; 8 kat nüfus olarak, 12 kat coğrafi olarak büyümüştür. Bütün bu yaşamsal devinim, her alanda durağan olmayan, istikrarsız bir yaşamın kültür öğesine dönüşmesine yol açmıştır. Her dönem insan hareketi olmuş, gidenler ve gelenlerle bir kentsel yaşam oluşmuştur. Göçler, kentin temel belirleyici insan unsurlarına dönüşmüştür. (2)

Şehrin, bir devinim kaynağı olarak, stratejik öneme sahip bir su yolu üzerinde yer alan boğazın kıyısında konumlanması da güçlü bir insan hareketliliği olgusunu yaratan önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. İki kıtanın karasal bağlantısının coğrafi sonucu olarak her dönem yaşanan geçişler devinimin bir başka altlığını oluşturur. (3)

Tarihsel değerler ile kontrolden çıkmaması önkoşuluyla, coğrafi büyüme ve nüfüs artışının yarattığı tüm bu yaşamsal devinimin, şehri açık görüşlü, hoşgörülü; diyalog, alışveriş ve paylaşıma önem veren; barışçıl ve insana saygı duyulan bir demokratik ortama kısacası gerçek anlamda bir ‘açık şehre’ dönüştüreceği ortadadır.

Bu bağlamdan hareketle ‘Açık Şehir:Çanakkale’ sergisi kenti ve kentlilik olgusunu problem edinen farklı disiplinlerde üretilmiş birçok çalışmayı bir araya getirmektedir.

(Hakan Kırdar, 2 Ocak 2010)

1 Türk Dil Kurumu Sözlüğü
2 Çanakkale 2010 Tanıtım Kataloğu
3 a.g.e



“Bakış, İz ve Bellek II”den