Gender Check
Femininity and Masculinity in the Art of Eastern Europe
MUKOK//Museum Moderner Kunst/Viyana
13 Kasım 2009-14 Şubat 2010
Sanatçılar:
Vladislav Mamyshev
Boris Mikhailov
Andris Grinbergs
Veronika Bromova
Wojcieh Fangor
Katarzyna Kozyra
Eteri Chkadua
Marina Abramović
Lavinia Bashebuk-Melikian
Tanja Ostojić
Rovena Agolli
Izabella Gustowska
Petra Varl
Alla Georgieva
Galina Petrova
Michails Korneckis
Kriszta Nagy
Küratör: Bojana Pejić
Erdoğan Zümrütoğlu ''Ya da I-II"
Fotoğraflar: http://piartworks.blogspot.com
YA DA sergileri, Pi Artworks ekibine geçen sene katılan Erdoğan Zümrütoğlu’nun bu galeride ki ilk kişisel sergisi. Büyük boyutlu yeni tuval işlerinden oluşan sergiler, içinde bulunduğumuz dönemin duygusunu işliyor.
“Ya da” resimleri, bakışın çokluğunu taşıyor. “Dır” fiilinin kibirli akılcılığından arınmış, bakışa, dolayısıyla zihne seçenekler sunan “ya da “ bağlacının imkanlar çoğulluğunda ifadesini bulan resimler bunlar.
Resimleri kışkırtan sorular, olaylar, yaşanmışlıklar, durumlar ve duruşlar var. Sanatçının yaşadığı ve onu kuşatan coğrafyada yaşanan olaylar ve bunların siyasal anlamları var. Ama resimler bu siyasal yaşanmışlıklar “hakkında” değil. Resimler bu olayların hikayesini “anlatmıyor”.
“Ya da” resimleri olayların oluş biçiminin taşıdığı şiddete şiddetle, yani bir iç şiddetle karşılık veriyor. Resimler siyasal, ama konuları siyasal olduğu için değil; resimlerin konusu kendi sosyal plastiği olduğu için siyasal.
Dil hakkında konuşan bir dil gibi...
“Ya da” resimleri büyük boyutlarda. Kendi dili üzerine katlanan plastik grameri bu boyutlara ihtiyaç duyduğu için bu boyutlarda. Bunlar tüm bedenin işe koşulduğu, vücudun dinamiğiyle boyanan resimler. Hareket halinde bir sosyal plastik.
Yoluna denk bir yolcunun resimleri...”
Özgür Uçkan, İstanbul, Ekim 2009
Ya Türk demokrasi tablosunun fiyatı?
"Diyarbakır’dan Şener Özmen’in 2000’li yılların başından itibaren düzenli olarak küreselleşme eleştirisi yaptığını söyleyebiliriz. Ekonomik olanı siyasal olandan, siyasal olanı kültürel olandan ayırmanın mümkün olmadığı yeni milenyumun ilk yıllarından itibaren Özmen’in bu ayırt edemeyişi dert ettiği aşikar. Bunu yaparken de son derece öznel, içinden geçtiği ve kokusunu aldığı tüm toplumsal değişimleri anlatan, kendi deneyimlerini taşıyan, kendine mahsus bir dil kurduğunu da belirtmeliyiz. Bu bir kişilik dile, bir süre önce Cengiz Tekin de katıldı. İkilinin yarın Outlet sanat mekanında Cengiz Tekin’le açtığı ‘Orijinal Mesaj’ adlı sergide, bu dilin bu kez bir kolektif olarak çoğul konuştuğunu duyacağız. Ve nesi olduğunu bildiğimiz elin, iki adet olunca sesi olup olmadığına karar vereceğiz..."
RADİKAL/Kültür Sanat//AYŞEGÜL SÖNMEZ
"ORİJİNAL MESAJ" ŞENER ÖZMEN&CENGİZ TEKİN @ OUTLET
Outlet//İhraç Fazlası Sanat, Şener Özmen ve Cengiz Tekin’in birlikte hazırladıkları Türkiye’deki ilk kapsamlı solo sergilerini 1 Aralık-9 Ocak arasında gerçekleştiriyor. Sanatçıların bugüne dek izleyici karşısına çıkmamış video ve fotoğraf çalışmaları sergide izlenebilir.
Şener Özmen ve Cengiz Tekin’in 2006-2009 yılları arasında birlikte ürettikleri ve ilk kez Outlet//İhraç Fazlası Sanat’ta sergilenecek olan “Orijinal Mesaj” serisi, günümüzün toplumsal-siyasal temelde “iz bırakan” meselelerinin üzerine gidilerek oluşturuldu. Birbirine bağlı dört videodan oluşan bu seri, uzun zamandır süregelen Türkiye’deki politik sıkıntılara dair geniş bir perspektif sunarken, sanatçıya özgü bir inançsızlık ve angaje olmama halini de içermektedir. Otobiyografik olduğu kadar toplumsal olanı da kapsayan bu videolarda, ironik hatta çoğu zaman absürd olarak nitelendirilebilecek bazı durumların gündelik yaşamın bir parçası olduğu gösterildi. Bazı denemeler ve efektlerle geçmiş ve geleceğe göndermeleri olan video çalışmalar, “iyileşme dönemi” yapıtları olarak da görülebilir. “Umut”, “Manzara”, “Bravo”, “Bir gün bir T ve bir K” isimli Orijnal Mesaj serisine ait video yapıtları, Outlet’in alt katında izleyiciyle buluşurken, Özmen ve Tekin’in yeni dönem fotoğraf işleri mekanın giriş katında sergilenecek.
1971 doğumlu Şener Özmen Diyarbakır’da yaşamakta ve çalışmaktadır. Yurtiçinde ve yurtdışında (Almanya, Fransa, İngiltere, Kosova, Sırbistan, Arnavutluk, Birleşik Devletler, Şili, İran, Ermenistan, Azerbaycan, İsviçre, İsveç, Hollanda, İtalya, İspanya, Yugoslavya ve Avusturya’da) karma güncel sanat sergilerine katıldı. Son dönem sergileri arasında “Dream and Reality” Centrum Paul Klee (İsveç), “Who kill the painting” Neuen Museum (Nürnberg), “İstanbul Traversee” (Lille), “Gone City” (Graz), “Article 23” (Ljubljana), “Save As...” Milan, “Held Together with Water”, İstanbul Modern, 9. İstanbul Bienali sayılabilir.
1977 yılında doğan Cengiz Tekin Diyarbakır’da yaşamakta ve çalışmaktadır. Katıldığı grup sergileri arasında “The Attitude Festival” (Makedonya), Normal Olmayı Reddediyorum, Outlet-İstanbul, “Suyun Bir Arada Tuttuğu” İstanbul Modern, “Transfer-NRW” (Aachen, Bochum, Münster/Almanya), “Serbest Vuruş” 9.İstanbul Bienali Misafirperverlik Alanı, “Tekinsiz” Akbank Sanat (İstanbul), “Ya Sev ya Terk Et” 5.Cetinje Bienali, In den Schluchten des Balkan, Kunsthalle Fridericianum (Kassel, Almanya), “U-Topos” 2.Tirana Bienali (Arnavutluk) sayılabilir.
/////////////////
Outlet//Independent Art Space will be hosting the first comprehensive solo show of Şener Özmen and Cengiz Tekin together between December, 1st and January, 9th. The show will feature the video and photo works which have never been seen before.
A collaboration work of Şener Özmen and Cengiz Tekin, the “Original Message”, which was realized between 2006-2009 draws on the issues that have marked the current social-political sphere. While offering a wide perspective on Turkey’s long-standing political problems, the series which is composed of four interrelated videos embodies an artist-specific scepticism and unability to engage. The videos which intermingles the autobiographical with the social, portrays some ironic, even absurd circumstances as parts of everyday life. Making reference to the past and future, they could as well be viewed as works of a “recovery period”. The video works entitled “Hope”, “Landscape”, “Bravo”, “One day a T and a K” will meet the audience in the ground floor and in the entrance floor will be presented the recent photography works of Özmen and Tekin.
Born in 1971, Şener Özmen lives and works in Diyarbakir. He has participated in many group exhibitions in Turkey and abroad (Germany, France, U.K., Kosovo, Serbia, Albania, U.S.A., Chile, Iran, Armenia, Azebaijan, Switzerland, Sweden, Netherlands, Italy, Spain, Yugoslavia and Austria). Recent group exhibitions include “Dream and Reality” Centrum Paul Klee (Sweden), “Who kill the painting” Neuen Museum (Nürnberg), “Istanbul Traversee” (Lille), “Gone City” (Graz), “Article 23” (Ljubljana), “Save As...” Milano, “Held Together with Water”, Istanbul Modern and 9th Istanbul Biennial.
Born in 1977, Cengiz Tekin lives and works in Diyarbakir. Selected group exhibitions include “The attitude Festival” (Macedonia), “I Refuse to Become What you Call Normal” Outlet (Istanbul), “Held together with Water” Istanbul Museum of Modern Art, “Transfer-NRW” (Aachen, Bochum, Münster/Germany), “Free Kick” 9th Istanbul Biennial, “Etrangeté en Soi: Unheimlich” Akbank Art Center (Istanbul), “Love it or Leave it” 5th Cetinje Biennale, “In Den Schluchten des Balkan” Kunsthalle Fridericianum (Kassel, Germany), “U-Topos” 2nd Tirana Biennial (Albania).
Bahar Oganer // Kristal @ Drimart
Fransa'da Türkiye sanatı 'Tamam'
Fransa’nın Strasbourg kenti, 25-30 Kasım tarihleri arasında St-Art’09, 14. Çağdaş Sanat Fuarı paralelinde Türkiye’yle ilgili bir dizi etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Apollonia Art Exchanges’ın organize ettiği ‘Meeting Europe_Istanbul’ projesi etkinlikleri arasında ‘Tamam’ sergisinde Outlet sanatçılarından Servet Koçyiğit ve Fikret Atay’ın yapıtları yer alıyor. Amsterdam’da yaşayan sanatçı Servet Koçyiğit sergide gösterilecek ‘To Die For’ isimli videosunda uzun süreden beri Liverpool futbol takımı ile özdeşleşmiş ‘You Will Never Walk Alone’ (Asla Yalnız Yürümeyeceksin) şarkısının dokunaklı bir versiyonunu yaratıyor. Sanatçı, sergideki ‘Anavatan’ fotoğraf serisinde ise kontrol, güç, ordu, kadın-erkek ilişkilerine dair insanlık durumunu esprili bir dille yansıtıyor.
‘Tamam’ sergisine ‘Teorisyenler’ adlı ses getiren videosuyla katılacak Fikret Atay ayrıca, Strasbourg’da yeni bir video projesi gerçekleştirecek. ‘Ringin Kralı’ isimli videoda sanatçı, iki genci boks ringinde karşı karşıya getirecek. Yumruklaşmak yerine söz ile atışmayı tercih eden gençlerin performansını izleyiciye aktaracak sanatçı, videosunda hip-hop kültüründen yola çıkıyor.
Gilbert & George ilk defa İstanbul’da!
Bütün bu ‘en’lerin yolu artık tek tek İstanbul’a düşüyor. Evet biraz olgunlaştıklarında, ama en nihayetinde düşüyor. Bu hafta sonu da çağdaş sanatın en müstesna ikilisi teşrif ediyor ilk defa şehrimizi: Gilbert & George.
Hastaları iyi bilir; 1942 ve 43 doğumlu ikili 1967’de St Martins School of Art’ta ilk karşılaştıkları andan beri beraber çalışıyor, beraber takılıyorlar. Tip itibarıyla mütevazı birer memur görünümünde, hatta fazlaca ediyle büdü şeklindeler. Bej-kahve-gri tonları, bir tek evrak çantaları eksik. Bu da oyunun, performansın bir parçası tabii; kendileri fiziksel olarak da işlerinin içindeler.
O capcanlı renkli, çiçekli, yaldızlı, olağanüstü kitsch, cüretkâr, provokatif eserlerinde, karikatürize edilmiş İsa’nın yanında en cıbıldak halleriyle görünmekten imtina etmiyor, tabularla, dinle, politikayla, sosyal meselelerle dalga geçmekte beis görmüyor, Tate Modern’dan Guggenheim’a en prestijli yerlerde sergileniyorlar.
Tatlı olduklarından çok daha fazla mühimler de yani.
Galerist’in davetlisi olarak gelen dünyaca şöhretli ikili, Londra’da neredeyse bir ömür boyuna yaydıkları her akşam mahalledeki aynı lokantaya gitme rutinini kırarak, bir grup sanat insanıyla Emirgan SSM’deki Müzedechanga’da yemek yiyecekler yarın akşam! Hadi bakalım.
Gerçek mekândan boşluk çalmak
Sistem açmazdaysa sanat da açmazda demektir. Bu yargıya çok önce varılmıştı zaten. Sanat tarihi, kendinden önce geleni aşmaya koşullu olanın tarihiyse, 20. yüzyılda sanat adına yapılmayan kaldı mı? Durum böyle olunca mesele bireysel sıçramalara kalıyor. Aklın hegemonyasına yenik düşmeden yaratıcı bir muhalefet için farkındalık ilk sırada. “Hem öznenin hem nesnenin data olma sürecine girdik. Artık ikisi eşitlendi. Tam da cyborglaşma dediğimiz döneme geçiyoruz. Biz ise farkındalık için alanlar yaratmaya çalışıyoruz.”
:mentalKLİNİK'in Galerist'teki 'tAVŞANdELİĞİ' sergisi, içinde bulunduğumuz zamanla ilişki kurmanın bir biçimi olarak kurgulanmış. :mentalKLİNİK sanatçıları Yasemin Baydar ve Birol Demir, 'Farkındalık için alanlar yaratmaya çalışıyoruz' diyor.
Elif Dastarl// RadikalHayalet Beton, Dargın Ağaç, Dikbaş Tepe//Sergi Açılışı
16 Kasım - 4 Aralık 2009
Sanatçılar:
Ahmet Uhri
Candan Öztürk
Ezgi Yakın
Hayal İncedoğan
Nejat Satı
Yaprak Oğuz
Kuratör: Borga Kantürk
Fotoğraflar: Gizem Akkoyunoğlu